GENEL YAKLAŞIM İLKELERİ
Genel anlamıyla yapı kurgulanmasında çevresel girdiler büyük yer kaplamaktadır. Eğirdir’in tarihsel dokusuyla yeni yapılaşmanın içiçe geçtiği noktada bulunan arazi, bu her iki faktörü de içinde barındırmaktadır. Şüphesiz ki Eğirdir Kalesi ve kent meydanı bu bağlamda dikkate alınması gereken önemli elemanlardır. (Venedik Tüzüğü,1964.Madde 14: Kültür varlığının bulundukları yerler, bütünlüğün korunması, sağlıklı kılınıp, yaşanır şekilde ortaya konması için özel bir dikkat gerektirir.) (Venedik Tüzüğü,1964.Madde 1: Tarihi kültür varlığı kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın, önemli bir gelişmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmeyi de kapsar. Bu kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmış daha basit eserleri de kapsar.) Kalenin günümüzde bir görsel ögeden öteye geçemediği gerçeği, Hükümet Konağı önündeki “kent meydanı” nın bir meydan işlevselliğinden uzaklaşmış olması, çarşı tasarımının şekillenmesindeki en önemli faktörlerdir. Günümüz halihazırında bulunan çarşı, işlevsel anlamda bir sorun teşkil etmemekle birlikte, şehrin doğu-batı aksında bir bariyer niteliği taşımaktadır. Bu belirtilen gerçekler ve sorunlardan yola çıkarak, yeni çarşı için önemli tasarım kararları alınmıştır.
BAĞLAMSAL YAKLAŞIM
Yeni çarşı yapısı bulunduğu doku içerisinde şüphesiz ki sadece bir çarşı olarak kalmayacaktır. Kentsel bir düzenleyici(katalizör) olarak ele alınan yapı, hem meydan işlevselliğini arttıracak, hem liman ile olan ilişkiyi güçlendirecek, hem de bir nevi atıl durumda bulunan önemli kültürel miras elemanı Eğirdir Kalesi’ni fonskiyonel anlamda öne çıkaran bir işlevsel eleman konumunda olacaktır. Bu belirtilenleri yaparken, tarihi dokuda kendini öne çıkaran bir tavırda değil, aksine ona saygı duyan, farklılığını tarihle uyumuyla dile getiren bir dilde yapmaktadır. (Burra Tüzüğü,1999. Madde 5.1: Bir yerin korunması, doğal ve kültürel önemini her açıdan göz önünde bulundurarak hiçbir değer haksız yere diğerinin önüne çıkarılmadan sağlanılabilir.) Miletli Hippodamos İÖ 5.yüzyılda yaşamış olan ilk kent planlamacısıdır. Hippodamos yaptığı kentsel tasarımlarda grid planı benimsemiştir ve bunun mutlak en iyi işlevselliği veren plan olduğunu düşünmektedir. Bu grid planda düz sokaklar birbirlerini dik açılarla kesmektedirler. Bu planda en önemli olan şey ise merkezdeki açık alandır. Bu açık alan şehrin “agora”sı yani ticari ve sosyal merkezi konumundadır. Milet şehrinde açıkça görebildiğimiz bu planlama anlayışı, Ege Bölgesi’nde birçok kente de kılavuz olmuştur. Eğirdir şehrinin kent planlaması ve mevcut çarşı-meydan ilişkisi de bu anlayış ile büyük benzerlik taşımaktadır. 2011 yılında ICOMOS tarafından yayınlanan Paris Deklarasyonu’nun da belirttiği üzere, geleneksel mimari miras deneyimlere zengin bir dönüşü üst düzeye çıkarmıştır. Bu durum yenilikçi ve modern bir mimari için, konstrüksiyon, biçim, yerleşim düzenleri, ve kaliteli yaşama sanatıyla birlikte evrensel boyutta tükenmez bir ilham kaynağıdır.Bu yaklaşım ile, zemin katta kullanılan çelik strüktür, kalenin yüzyıllardır azametle duruşuna saygı niteliği taşımakla birlikte, göl taşları ile örülmüş duvarlar kale ve tarihsel doku ile uyumlu bir siluet yaratmaktadır. Çarşının içerisinde bulunan avlu, geleneksel çarşı tipolojisine referans veren bir davranışta bulunmakta, çarşı kullanımını daha işlevsel bir hale dönüştürmektedir.
Mevcut alanın başlıca problemleri;
Kent Ölçeğinde;
-Kale kent içerisinde bir obje olarak kalmış olup kentli ile etkileşime geçememektedir.
-Kent merkezinde bulunan liman, kale ve meydan ilişkisi birbirinden kopmuş vaziyettedir.
-Araç yoğunluğu artmış olup yaya kullanımı azalmıştır.
Alan Ölçeğinde;
-Yapılan ada yolu ile kale kapısı eski önemini yitirmiştir.
-Kemerli minare-kale kapısı ilişkisi insan ölçeğinden algılanamamaktadır.
-Fiziksel olarak “meydan” tanımlanmasına rağmen günümüz kullanımı açık otopraka dönmüştür.
Yapı Ölçeğide;
-Hali hazırda bulunan yapının fiziksel olarak yeterli gelmemektedir.
-Alt yapı olarak eksiklikleri mevcuttur.
-Liman, meydan ve kale üçgeni arasında engel teşkil etmektedir.
-Kale ile kurduğu ilişki zayıf olmakla beraber
kale ile arasında kalan alanı atıl bir vaziyete getirmiştir.
Mevcut alanın potansiyelleri;
-Alanın kamusal yapılarla çevrili olması
-Tarihi dokunun izlerinin net bir şekilde devam ediyor olması (gridal plan, tarihi aks, meydan)
-Alanın yeni yapılaşma ile tarihi dokunun kesiştiği noktada bulunuyor olması
-Ada-Liman güzergahı üzerinde bulunuyor olması
-Kent merkezinde bulunması neticesinde kolay ulaşabilir olması
-Kentin gelecek kurgusunda bir milad oluşturabilme şansının olması
-Yeni uygulamalar için nitelikli bir örnek teşkil etmesi
Mevcut alanın değerleri;
-Ekonomik değerin yüksek olması
-Şehrin farklı dönemlerine tanıklık eden ve farklı işlevlere sahip yapılar tarafından çevrelenmesi(Tarihi Değer)
-Alanın birçok kullanıma olanak sağlaması(işlevsellik değeri)
-Kent içerisinde ana güzergahlar üzerinde bulunması(Ulaşılabilirlik Değeri)
-Sosyal ve kent belleği değerinin yüksek olması
PROJE ETAPLARI
Proje salt çarşı yapısı olarak değil kent merkezinin bir bütünü olarak ele alınmıştır. Öncelikli amaç ortada var olan problemleri ortadan kaldrımak sonrasında ise potanstiyelleri kullanarak değerleri yok etmeden bütüncül bir sonuç elde etmektir. Bu anlamda projenin ilk etabı çarşı yapsı ve otoparkı olarak düşünülmektedir. Kentliye alternatif sunmadan yayalaştırma kararı almak doğru olmayacaktır. Çarşı altında düşünülen kapalı otopark yapılması ile şu anda açık otopark haline gelmiş olan Kale Meydanı yayalaştırlmak üzere proelendirilecektir. Böylece tarihten bu yana süregelen meydan, kimliğine kavuşacaktır. Sonra ki süreçte ise liman bölgesi projelendirilecektir. Tüm projeler bütüncül bir yaklaşımla yapılması planlanmakta olup öncelik her zaman kültür varlıklarına verilecek ve barındırdıkları değerlerin ortaya çıkarılması amaçlanacaktır.