Söz konusu bağlam, aktif bir kullanıma tahsis edilecek alanın hem yakın yöre tarafından yerele hem de mahalle dışı kent bütününe hitap edebilmesidir. Bu anlamda alanın özgün niteliği erişilebilir kamusallığı olarak değerlendirilmiştir. Buna ek olarak, proje alanının gelişim ve dönüşüm süreci ve geniş kentsel bağlam içerisindeki konumu, geliştirilmesi öngörülen alanın kent bütünü ve yerel kentsel doku açısından da stratejik etki düzeyini beraberinde getirmektedir.
AMAÇ
Bu bağlamda tasarım alanının, yakın gelecekte öngörülen dönüşümü çerçevesinde konut dışı kentsel kullanımı ve geniş konut dokusu içerisinde gereksinim duyulan aktif kamusal yaşama ve açık alana yanıt verir nitelikte bir tür kentsel yaşam odağı olarak kurgulanması amaçlanmaktadır. Bu amaç dahilinde alan, konser, miting, gösteri, canlı performans, sergi ve şenlik gibi kentin bütününe hitap edebilir kullanım programları kadar, günlük yaşam pratiğini zenginleştirici yerel kullanımlara (pazaryeri, kermes, spor ve rekreasyon vb.) ev sahipliği yapacak mekansal yapı örüntüsü ile yeniden üretilmektedir. Buna göre proje alanı, yerel ve genel kamusal kullanımların kesişeceği ve birbirini çok katmanlı bir şekilde yeniden üreteceği bir kentsel arayüz olarak etkinleştirilmiş olacaktır.
TEMEL TASARIM YAKLAŞIMI VE STRATEJİLERİ
Projenin mekansal tasarım kurgusu içerisinde arazi ve mekan biçimlendirilmesini yönlendiren bütüncül tasarım yaklaşımı, dört temel strateji çerçevesinde tanımlanabilir:
Çok katmanlı kentsel program:
Yukarıda ortaya konan bağlam tanımı ve amaç dahilinde proje alanı, çoklu işlevsel karma ve esnek kullanım programına yanıt verir nitelikte katmanlı bir mekansal yapı ile biçimlendirilmektedir. Katmanlı mekan kurgusu, üzerinde farklı işlev ve aktivite örüntülerini barındıran üç ayrı yükseklik kotunun oluşturulması ile gerçekleştirilmektedir. Buna göre +62, +59 ve +56 kotlarında sırasıyla spor ve rekreasyon katı/katmanı, sanat sokağı katı/katmanı ve meydan kotu tanımlanmaktadır. Bu katmanlar aynı zamanda ihtiyaç programında belirtilen 200 araçlık otoparkı da içinde barındırır. Spor salonunun ön bahçesinin genişletilmesi ile oluşturulan açık hava spor alanı ile tanımlı katman, kuzeyden erişimi sağlarken doğusundaki rekreasyon katı en yüksek kotta alanı çerçevelemektedir. Bunun bir alt kotunda konumlanan sanat sokağı katmanı ise kapalı otoparkı da içine alarak alt kottaki meydanı tanımlayan amfiye açılmaktadır. Bu kotta aynı zamanda açık spor alanlarını destekleyen servis birimleri (soyunma odaları, wc, duş vb.) konumlandırılmıştır. En alt kotta yer alan ‘yeşil meydan’ ise ticari kullanımların cephe verdiği geniş açık alan kullanımlarına ev sahipliği yapacak açık yüzeyi tanımlar. Katmanlı yapı, farklı karakterdeki programları dikeyde düzenlerken, mekansal aradalığı sağlayan bir peyzaj morfolojisi yaklaşımı olarak önerilmektedir.
Geçişken mekansal süreklilikler:
Alanın içsel kurgusu, katmanlı yapının beraberinde getirdiği işlevsel ve programatik ayrışma kadar mekansal bütünleşme ve süreklikleri sağlayacak geçişkenliğe de sahiptir. Buna göre, farklı kotlarda yer alan program alanları dikey eksende rampa, merdiven ve asansör tekil elemanlarıyla ya da amfi tipolojisiyle ilişkilendirilirken, yatay geçişleri özendirecek bir eksen konfigürasyonu temelinde tasarım alanı biçimlendirilmiştir. Dikey geçişler çoklu basamaklarla mekanlaşarak yer yer zemin kotundaki meydani tanımlayan seyir amfileri oluşturup aktif kullanım yüzeyleri yaratmaktadır. Alanın kuzey ana girişinde yer alan spor merkezi binasının bir uzantısı niteliğindeki saçak ise spor alanları kotu ile sanat sokağını dikeyde ilişkilendiren yaya güvertesi olarak işlev görmektedir. Böylece dikeyde kot farkı ile oluşturulan katmanlı farklılaşma, yayanın kesintisiz bir bicimde deneyimleyebileceği yürüme, toplanma ve seyir eylem örüntüsüne olanak sağlamaktadır.
Alternatif meydan tipolojisi: ‘PARKMEYDAN’
Bütüncül bir planlama perspektifinden bakıldığında, alanın içinde bulunduğu kent parçasına yönelik ciddi bir açık yeşil alan gereksinimine yanıt verme potansiyeli taşıdığı görülmektedir. Var olan bu potansiyeli en iyi değerlendirmek adına sert zemine dayalı yerleşik meydan tipolojisi yerine, üzerinde serbest yaya dolaşımı ve konser ve miting gibi büyük ölçekli toplu etkinliklere zemin oluşturabilecek yumuşak zeminli ‘yeşil meydan’ tipi önerilmektedir. Bu sayede alanın bütününde farklı peyzaj dokularını bünyesinde barındıran yeşil alanların egemen olduğu ‘park-meydan’ olarak adlandırabileceğimiz özgün karakterli bir kentsel odak yaratılmaktadır. Bu bağlamda alan, üst kotta ‘koyu yeşil’ olarak niteleyebileceğimiz ve yoğun ağaç dokusu ile tanımlı rekreasyon alanına ek olarak, ‘açık yeşil’ olarak adlandırılan ve kentsel kullanıma uygun yaygın çim alanla tanımlı ‘yeşil meydan’ ile tanımlı iki temel yeşil yüzey ile karakterize edilmektedir.
Bütünleşme arayüzü olarak ‘konut sokağı’:
Yoğun konut dokuları içerisinde geliştirilen özel proje alanları açısından en önemli tasarım ve planlama sorunsallarından biri, yaratılan odak alanların yakın bağlamı ile olan bütünleşme koşullarının sağlanabilirliğidir. Bu noktada proje, tasarım alanının yakın çevresi ile keskin sınır ilişkileri ile ayrılması yerine yaya ile aracın bir arada kurgulandığı ‘konut sokakları’ ile etkileşim içerisinde olmasını öngörmektedir. Bu çerçevede park alanı, doğu cephesi boyunca güneye doğru uzanan bir çeper omurga ile komşu konut alanları arasında erişilebilir bir geçiş yüzeyi tarafından sınırlandırılmaktadır.